BLOG

Siber Güvenlik Farkındalık Ayı: Dijital Dönüşüm Sürecinde Güvenlik Stratejisi Oluşturmak

Yayınlanma Tarihi

Ekim 21, 2025

Paylaş

Günümüzde dijital dönüşüm, yalnızca teknolojik bir yenilenme süreci değildir. Şirketlerin rekabet gücünü arttıran, müşteri deneyimini iyileştiren ve operasyonel verimliliği yükselten stratejik bir değişimdir. Ancak bu dönüşüm, siber güvenlik risklerini de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle dijital dönüşüm, yalnızca çağın gerekliliklerine ayak uydurmak amacıyla yapılmamalı; aynı zamanda etkin bir risk yönetimi ve yönetişim süreci sağlamaka amacıyla ele alınmalıdır.

Dijital Dönüşümde Siber Güvenliğin Yeri: Lüks Değil, Zorunluluk

Yedi ülkede yapılan ve farklı sektörlerdeki şirketleri kapsayan küresel bir araştırmaya göre, şirketlerin %60’ı dijital dönüşüm projeleri sırasında siber güvenliği sürece entegre etmediklerini belirtiyor. Bu oran, siber güvenliğin hâlâ dönüşüm süreçlerinin bir aşaması olarak düşünülmediği, yalnızca son noktada bir önlem olarak ele alındığını gösteriyor.

Dijital dönüşüm sürecinde güvenliğin sonradan değil, stratejinin her adımında devreye alınması, kurumların:

Kurumlarda, dijital projelerin planlama aşamasında siber güvenlik uzmanları mutlaka yer almalı ve siber güvenlik bütçesi, dijital dönüşüm bütçesiyle birlikte değerlendirilmelidir.

Küçük Şirketler Daha Riskli: Farkındalık Var, Strateji Eksik

Araştırma bulguları, büyük ölçekli şirketlerin dijitalleşme ile siber güvenliğini entegre bir yaklaşımla ele aldığını, küçük ve orta ölçekli firmalarda ise bu iki alanın sıklıkla ayrıştığını göstermektedir. Dikkat çeken noktalardan biri ise bu entegrasyonun önündeki engelin bütçe eksikliği değil, önceliklendirmenin olmaması.

Orta ve küçük ölçekli şirketler için önceliklendirme, eğitim ve temel güvenlik süreçleri ile siber güvelikte stratejik adımlar atılabilir.

İç ve Dış Tehditlere Karşı Dengeli Bir Yaklaşım Geliştirin

Siber saldırıların kaynağına göre müdahale süreçleri değişiklik göstermektedir. Dış kaynaklı saldırılar daha hızlı tespit edilebilmekte olup kurum içinden ya da belirsiz kaynaklardan gelen tehditler genellikle çok daha yıkıcı ve karmaşık oluyor. Tehditlerin güvenli yönetimi için üç adımlı bir strateji belirlenmelidir.

Tedarik Zinciri ve Üçüncü Taraf Risklerini Göz Ardı Etmeyin

Şirketler, dijitalleşme süreçleriyle birlikte tedarikçileri ve dış hizmet sağlayıcılarıyla daha entegre hale gelmektedir. Bu durum, üçüncü taraflar üzerinden gelebilecek tehditlere karşı şirketi savunmasız bırakmaktadır.

Üçüncü taraf riskleriyle ilgili kritik tedarikçi risk değerlendirilmesi ve sözleşme bilgi güvenliği maddelerinin düzenli kontrolü muhakkak yapılmalıdır.

Strateji, Sürdürülebilirlik ve Sürekli Gelişim

Dijital dönüşümde başarının yolu, güvenli olmayan bir hız değil; güvenli bir çeviklik yaklaşımından geçiyor. Siber güvenliği, dönüşümün son parçası olarak değil, omurgası olarak konumlandırmak; geleceğe hazırlıklı, dirençli ve sürdürülebilir süreçler yaratmanın anahtarıdır.

Kurumunuz İçin 5 Adımda Siber Güvenlik Stratejisi:

  1. Durum Analizi Yapın: Mevcut güvenlik açıklarınızı belirleyin.
  2. Strateji Geliştirin: Dijital dönüşüm ve siber güvenlik stratejilerini entegre edin.
  3. Politika ve Prosedürleri Oluşturun: Net roller ve sorumluluklar tanımlayın.
  4. Eğitin ve Farkındalık Yaratın: Tüm çalışanlara ulaşacak farkındalık programları geliştirin.
  5. Sürekli Gözden Geçirin: Stratejinizi yılda en az bir kez gözden geçirim.

Siber güvenlik bir varış noktası değil, bir yolculuktur. Bu yolculukta proaktif olanlar, sadece tehditlere karşı daha dirençli kalmaz; aynı zamanda rekabet avantajı sağlar.

Aşağıdaki formu doldurarak Forcerta ile iletişime geçebilirsiniz: