BLOG

Web Uygulamalarındaki Güvenlik Zafiyetleri

Yayınlanma Tarihi

Kasım 15, 2023

Paylaş

Web uygulamalarındaki güvenlik zafiyetlerinin, siber saldırılarda kullanılan en yaygın giriş noktası olduğunu biliyor muydunuz? 

Bu yıl gerçekleşen veri ihlallerinin %79‘undan fazlası bu zafiyetler sayesinde meydana geldi. Bu zafiyetler saldırganlara kolayca eriştikleri bir giriş kapısı sağlamakta. Bu da web uygulamalarını korumak için güçlü güvenlik önlemlerinin alınmasını gerektirmektedir.

Web uygulamaları, günümüz dijital dünyasının ayrılmaz bir parçası haline geldiğinden, bu uygulamaları zayıf kılan güvenlik açıkları da siber saldırganlar için oldukça cazip hedeflerdir. Bu açıkların istismarı, veri ihlalleri, mali zararlar ve itibar kayıpları gibi ciddi sonuçlara yol açabilir.

Dijitale dönen iş ve bireysel yaşamda, web uygulamalarına olan bağımlılığın artması, saldırganların faydalanabileceği birçok zafiyeti de ortaya çıkarmıştır. Bu tehditler, tüm sistemleri riske atabilir ve hassas verileri tehlikeye sokabilir.

Web uygulamalarında en sık rastlanan güvenlik zafiyetlerinden bazılar şunlardır:

1 – Enjeksiyon Saldırıları:

Enjeksiyon saldırıları, saldırganların zararlı komutları veya kodları bir uygulamanın veri tabanına enjekte etmesiyle gerçekleşir. Bu, veri tabanı erişiminde SQL, LDAP veya diğer sorgu dilleri üzerinden uygulanan bir saldırı türüdür.

Örneğin bir online alışveriş sitesinde, kullanıcı girişi yapılırken girilen bilgiler doğrudan SQL sorgusunun yanıtı olarak iletilir. Saldırgan, bu giriş formuna zararlı bir SQL kodu ekleyerek veri tabanına erişebilir ve hassas müşteri bilgilerini çalabilir.

2 – Kimlik Doğrulama ve Oturum Yönetimi:

Kimlik doğrulama ve oturum yönetimi zafiyetleri, kullanıcıların kimliklerinin yanlış yönetilmesi sonucu ortaya çıkar. Bu, yetkisiz erişimler ve kimlik hırsızlığına yol açabilir.

Örneğin bir şirketin iç ağına uzaktan erişim sağlayan bir çalışan, güçlü olmayan bir şifre kullanması durumunda bir saldırgan, bu zayıf şifreyi kırarak şirket ağına sızıp gizli bilgilere ulaşabilir.

3 – Siteler Arası İstek Sahteciliği (CSRF):

CSRF, kullanıcıların bilgisi dışında kötü amaçlı işlemlerin gerçekleştirilmesine neden olur. Bu atak tipinde saldırgan, kullanıcıların güvenini suistimal ederek onları zararlı eylemler yapmaya yönlendirebilir.

Örneğin bir kullanıcı, güvendiği bir sosyal medya sitesinde gezinirken, zararlı bir link içeren bir gönderiye tıklar. Bu tıklama, kullanıcının farkında olmadan başka bir sitede istenmeyen bir işlem yapmasını sağlar.

4 – Ayrıcalık Yükseltme Kusuru:

Ayrıcalık yükseltme, normal kullanıcı izinlerini aşarak daha yüksek yetkilere erişim sağlamaktır. Bu da, sistemdeki zafiyetleri kullanarak gerçekleştirilir.

Örneğin bir şirketin web uygulamasının yönetici paneli yanlışlıkla normal bir kullanıcının erişimine açık bırakılmış olabilir. Bu erişim, sistemdeki bir zafiyetten kaynaklanır ve kullanıcıya ya da saldırgana hassas verilere ulaşma imkânı tanınmış olur.

Web Uygulama Güvenlik Açıklarını Nasıl Ele Alabiliriz?

Web uygulama güvenlik açıklarını ele almak, proaktif bir strateji ve kapsamlı bir yaklaşım gerektirir. Bu süreç, uygulamaların güvenlikle ilgili tasarım ve geliştirme aşamalarını, düzenli zafiyet taramalarını ve güvenlik eğitimlerini içerir. Güvenli kodlama uygulamalarının benimsenmesi, teknik zafiyetleri minimize ederken, etkili bir olay müdahale ve yanıt planı, olası ihlallerde hızlı aksiyon alınmasını sağlar. Bu yaklaşım, teknolojik tedbirlerle insan faktörünü birleştirerek, web uygulamalarını çok yönlü tehditlere karşı korur.

Bu güvenlik açıklarını etkili bir şekilde ele almanıza yardımcı olacak bazı temel adımlar şunlardır:

1 – Güvenlik Açıklarını Tanımlama:

Sistemlerin düzenli olarak taranması ve zafiyetlerin tespit edilmesi, güvenlik açıklarını belirlemenin ilk adımıdır.
Bir şirket, otomatik güvenlik tarama araçları kullanarak web uygulamasındaki zafiyetleri düzenli olarak taradığında, potansiyel tehditleri erkenden tespit eder. Böylelikle saldırgandan önce önlem almaya zamanı olur.

2 – Güvenli Kodlama Uygulamaları:

Güvenli kodlama, enjeksiyon saldırıları ve bunun gibi birçok yaygın güvenlik açıklarını önlemek için kodların güvenli bir şekilde yazılmasını içerir.
Bir yazılım geliştirme ekibi, SQL enjeksiyonlarına karşı koruma sağlamak için parametreli sorgular kullanarak uygulamalarını geliştirebilir. Bu ve daha pek çok güvenli kodlama uygulamaları ile ilgili güncel kalmak için oyunlaştırma teknolojileri ile çok daha etkin öğrenmeyi sağlayan platformlardan yararlanılabilir.

3 – Veri Şifrelemesi Kullanımı:

Hassas verilerin şifrelenmesi, ihlaller durumunda bile bilgilerin korunmasını sağlar.”
Bir e-ticaret sitesi, müşteri bilgilerini ve kredi kartı detaylarını şifreleyerek, bu bilgilerin yetkisiz kişilerin eline geçmesini engeller.

4 – Düzenli Güvenlik Testleri:

Periyodik güvenlik testleri, zafiyetleri saldırganın keşfinden önce ortaya çıkarır ve kapatılmasına fırsat sağlayarak sistemin savunmasını sürekli olarak güçlendirir.
Bir şirket, yılda iki kez profesyonel bir güvenlik firması tarafından kapsamlı güvenlik testleri yaptırarak sisteminin güvenliğini değerlendirebilir.

5 – Olay Müdahale ve Yanıt Planı Geliştirme:

Bir olay müdahale ve yanıt planı, güvenlik ihlali durumunda hızlı ve etkili müdahale etmeyi sağlar.
Bir veri ihlali durumunda, şirket hızla Olay Müdahale ve Yanıt Ekibini devreye sokabilir ve zararları en aza indirgemek için, daha önceden belirlenen ve tatbikatlarla geliştirdiği adımları takip edebilir.

Siz de kurumunuzun ve kurumunuza ürün ve hizmet sağlayan 3.tarafların siber güvenlik risklerini yönetmek istiyorsanız, sunabileceğimiz TRiM hizmetimizle ilgili bilgi almak için formumuzu doldurmanızı rica ederiz.